secretgate
Member
- Katılım
- 9 Eki 2021
- Mesajlar
- 41
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 6
Günümüzde büyük bir gelişme gösteren çevre mühendisliği yaptığı ve yönettiği projeler ve planlamalar ile ön plana çıkmakta ve başarılı bir şekilde görevini yerine getirmektedir. Genel ifade ile mühendislik alanı içerisinde bilimsel bir çerçeve içerisinde çevre faktörlerinin ve doğanın korunarak yaşanabilir bir ortamın sağlanması konusunda gerekli plan, proje ve yönetimler ile sistemlerin oluşturulmasını ve uygulanmasını sağlamaktadır. Çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu ise yaşanabilir bir çevrenin ve doğanın ileriki yıllarda ve nesillerde de mevcut olmasının sağlanması ve ortada olan kirlenmenin önüne geçilerek daha fazla sürdürülebilir sistemlerin meydana getirilmesinin sağlanmasıdır.
Çevre mühendisliği doğanın (toprak, su ve hava) korunması konusunda geçerli ve uygulanabilir çözümler üretmek, şehirlerde, sanayide ve üretim alanında çevrenin olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek ve bu etkinin oluşmaması için gerekli planlar ile projelerin yapılması ve uygulanmasını sağlamak ile görevli olan bir mühendislik dalıdır. Bu sebeple çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu konusunda doğanın ve çevrenin tahrip edilmeden ve doğal kaynakların daha verimli bir şekilde bozulmadan kullanılmasının sağlanması olmaktadır. Su kaynakları ve yer altı kaynaklarının çok daha verimli kullanılması, kirlenmesinin önlenmesi ve kullanılan atık suların arıtılması için büyük tesislerin oluşturulması en önemli görevleri arasında sayılabilmektedir. Şehirlerde temiz su, atık su ve yağmur suyu gibi farklı şebekelerin kurulması ve bunların toplanarak arıtılmasının sağlanması ile yeniden kullanıma sunulması da ilgilendiği konular arasında sayılmaktadır.
Sanayilerin gelişmesi ve üretimin artması ile yakın bir geçmişe kadar oldukça ciddi bir şekilde çevre kirliliğinin artması sağlanmıştır. Bu kirlenme toprak, su ve havanın kirlenmesi olarak karşımıza çıkmıştır. 19’uncu yüzyıl ile birlikte başlayan bu kirlenme 20’nci yüzyılda devam etmiştir. Çağımızda ise çevre mühendisliği ile bu konuda önlemlerin alınması ve çevrenin daha fazla kirletilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu durum için geçerli plan ve projeler ile sistemlerin oluşturulması ve uygulanması çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sağlanması konusunda başarılı bir şekilde gerekli işlemler bu mühendislik dalı ile yapılabilmektedir.
Çevrenin korunması konusunda günümüzdeki sanayi tesisleri ve üretim yapmakta olan alanların çevreye olan etkileri konusunda denetlenmesi işlemleri çevre mühendisleri tarafından yapılmaktadır. Mühendislerin yapacakları ölçüm ve değerlendirmeler ile tamamen bilimsel olarak ve somut bir şekilde sanayi kuruluşunun çevreye verdiği zarar ortaya çıkartılabilmektedir. Bu konuda düzenlenen yasalar ile çevre mühendislerinin bu konuda rapor hazırlamaları çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu raporlar ile sanayi kuruluşlarının çevreye olan etkileri başarılı bir şekilde ölçülebilmekte ve gerekli durumlarda bunlar için cezalar verilerek çevreyi daha az tahrip edecek sistemlerin uygulanması teşvik edilmektedir. Bu aşamada çevre mühendisliği geleceğin daha fazla yaşanabilir bir ortamda olması için oldukça önemli bir mühendislik dalı olarak kendini göstermektedir.
Çevre mühendisliği doğanın (toprak, su ve hava) korunması konusunda geçerli ve uygulanabilir çözümler üretmek, şehirlerde, sanayide ve üretim alanında çevrenin olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek ve bu etkinin oluşmaması için gerekli planlar ile projelerin yapılması ve uygulanmasını sağlamak ile görevli olan bir mühendislik dalıdır. Bu sebeple çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu konusunda doğanın ve çevrenin tahrip edilmeden ve doğal kaynakların daha verimli bir şekilde bozulmadan kullanılmasının sağlanması olmaktadır. Su kaynakları ve yer altı kaynaklarının çok daha verimli kullanılması, kirlenmesinin önlenmesi ve kullanılan atık suların arıtılması için büyük tesislerin oluşturulması en önemli görevleri arasında sayılabilmektedir. Şehirlerde temiz su, atık su ve yağmur suyu gibi farklı şebekelerin kurulması ve bunların toplanarak arıtılmasının sağlanması ile yeniden kullanıma sunulması da ilgilendiği konular arasında sayılmaktadır.
Sanayilerin gelişmesi ve üretimin artması ile yakın bir geçmişe kadar oldukça ciddi bir şekilde çevre kirliliğinin artması sağlanmıştır. Bu kirlenme toprak, su ve havanın kirlenmesi olarak karşımıza çıkmıştır. 19’uncu yüzyıl ile birlikte başlayan bu kirlenme 20’nci yüzyılda devam etmiştir. Çağımızda ise çevre mühendisliği ile bu konuda önlemlerin alınması ve çevrenin daha fazla kirletilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu durum için geçerli plan ve projeler ile sistemlerin oluşturulması ve uygulanması çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sağlanması konusunda başarılı bir şekilde gerekli işlemler bu mühendislik dalı ile yapılabilmektedir.
Çevrenin korunması konusunda günümüzdeki sanayi tesisleri ve üretim yapmakta olan alanların çevreye olan etkileri konusunda denetlenmesi işlemleri çevre mühendisleri tarafından yapılmaktadır. Mühendislerin yapacakları ölçüm ve değerlendirmeler ile tamamen bilimsel olarak ve somut bir şekilde sanayi kuruluşunun çevreye verdiği zarar ortaya çıkartılabilmektedir. Bu konuda düzenlenen yasalar ile çevre mühendislerinin bu konuda rapor hazırlamaları çevre mühendislerinin önemli fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu raporlar ile sanayi kuruluşlarının çevreye olan etkileri başarılı bir şekilde ölçülebilmekte ve gerekli durumlarda bunlar için cezalar verilerek çevreyi daha az tahrip edecek sistemlerin uygulanması teşvik edilmektedir. Bu aşamada çevre mühendisliği geleceğin daha fazla yaşanabilir bir ortamda olması için oldukça önemli bir mühendislik dalı olarak kendini göstermektedir.