Ahşap, kullanım açısından zengin olan doğal bir yapı malzemesidir. Diğer yapı malzemelerine göre kullanım alanı çok fazladır. Depreme, tüm doğa şartlarına dayanıklı, kendini sürekli yenileyen bir malzemedir.
Şöyle etrafımıza baktığımızda ne kadar da çok ahşap eşyalar gözümüze çarpar, hayatımız da ne kadar çok yeri vardır. Ahşap işi ile uğraşan bunu meslek edinmiş kişilere marangoz denmektedir.
Ahşap kullanılarak yapılan ürünleri saymaya kalksak saymakla bitmez. Ahşap evler, masalar, sehpalar, oyuncaklar, tablolar… Aklınıza gelen her şeyi yapabilirsiniz. Ahşap ustaları, malzemeye şekil vererek gerekli eşyaları yaparlar. Kendi alet, makine, iş tezgâhlarında ahşabı keserler, oyarlar, zımparalarlar tüm düzeltme işlemini yaparlar, çiviler ve vidalar yardımı ile parçaları birleştirirler. Ve ortaya kullandığımız ihtiyacımız olan malzemeleri sanatını da ortaya koyarak bizlere sunarlar.
Fabrikalarda, marangozhanelerde, parke, kereste imalathanelerinde, kamu ve özel kuruluşlarda, tersanelerde, ağaç işleri yapılan her yerde iş bulma olanakları fazladır. Hatta gerekli şartları yerine getirdiklerinde kendi işyerini açma olanağına da sahiptirler. Marangoz olarak genelde erkeklerin bu mesleği tercih ettiğini etrafımızda görüyoruz. Sebebi ise mesleki bir eğitim aldıkları ve bu eğitime maalesef bayanların katılamadığındandır. Her iş ortamında olduğu gibi dezavantajlı tarafları da vardır. Çalışma ortamları oldukça gürültülüdür ve talaş tozu, boya, vernik, cila kokusu olan bir ortamda çalışmak zorundadırlar.
Ahşap eşyalarımızın kaynağı ise ormanlarımızdır. Ormanlarımızın yok olmaması için üretim ve tüketim dengesini de orantılı tutmalıyız. Ormanlarımızın sürekli yenileme çalışmasını yapmalıyız ki, ağaçlarımız çoğalsın ki, kokusu bile mis gibi olan ahşaptan vazgeçmek zorunda kalmayalım.